Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezî sınavın başvuruları 4-14 Nisan 2022'de Bakanlık tarafından merkezî olarak gerçekleştirildi.  Sınavın tarihine bir hafta kala öğrenciler ne durumda olmalı, nasıl bir yol izlemeli, ailelere bu süreçte nasıl bir görev düşüyor? İzmir Sınav Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü Esra Kenan, herkesin merak ettiği soruları yanıtladı.

Esra Kenan, öğrencilerin ergenlik çağında sınavın, gelecekleri açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Nitelikli bir okul, uzman öğretmenlerle bir arada olmanın çocukların kişilik gelişimi, geleceği planlama, doğru meslek seçimi gibi birçok konuda büyük önem taşıdığını belirten Kenan, ‘’LGS’ye hazırlık süreci özveri, mücadele, hedef odaklı çalışma, devamlılık ve en önemlisi emek ister. Bu süreçte sadece öğrencilere değil ailelere ve okula da büyük sorumluluklar düşer’’ dedi.

Mevcut taktiğe devam edilmeli

Sekizinci sınıf öğrencileri için bir haftalık bir geri sayıma girildiğini vurgulayan İzmir Sınav Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü Esra Kenan, şunları söyledi:

‘’Ortaokul son sınıf öğrencilerinin gireceği LGS sınavı için heyecan dorukta. Fakat heyecan ve kaygı istenmeyen sonuçlara neden olabilir. Sınava çok az bir zaman kaldı. Bu dönemde öğrencilerin birçoğunda çok daha yoğun bir kaygı söz konusu oluyor. Bu süreç içerisinde kimi zaman son dakika bir taktik değişikliği yapabiliyorlar. Fakat kesinlikle mevcut taktiklerine devam etmeliler. Çünkü zihnimiz alışkın olduğu şeye, tanıdık gelen şeye çok daha eğilimlidir. Bir yıl boyunca ya da uzun süre uyguladıkları bir taktik var bunu değiştirmek her zaman riske yol açar ve bunun sonucunun bize ne getireceğini bilemeyiz. Ancak mevcut taktiklerini korusun derken bu durum yanlış anlaşılmamalı. Öğrenci sözel sınavını yetmiş beş dakikada, sayısal sınavını seksen dakikada bitiremiyorsa böyle devam etmemeli tabi ki. Bu sürece kadar bu durumu halletmiş olmalıydı ama yine de bu durumu değiştirmek için hiçbir şey bitmiş değildir. Sonuç olarak öğrenci planlanan şekilde gidip tüm konuları bitirmiş ve çerçeveyi genel açıdan görebiliyorsan taktik değiştirmek kesinlikle dezavantaj yaratacaktır.’’

“On gün önce bütün konular bitmeliydi”

‘Konu olarak doğru yerde miyim?’, ‘Konularım yetişmedi ne yapmalıyım?’, ‘ Çocuğum konu olarak nerede olmalı?’’ ”Öğrenciler bu süreçte konu olarak nerede olmalı?’’, ‘’Geri kalan öğrenciler nasıl bir yol izlemeli?” sorularının öğrenci ve velilerin en çok merak ettiği konular olduğunu vurgulayan Esra Kenan, şöyle devam etti:

‘’Öğrenciler bugüne kadar değil, bundan on gün önce bütün konuları bitirmiş olmalıydılar. Böylece bütün tabloya geniş açıdan bir bakabilme fırsatları kalsın. Hayatımızda da bu durum böyledir, geniş tabloyu görmeden karşımıza çıkabilecek olan riskleri tahmin edemeyiz. Bu yüzden biz çocuklarımıza konuları iki, üç hafta öncesinden bitirtiriz. Amacımız öğrencilerin tüm konuları bitirdikten sonra deneme sınavından kaç puan alabildiklerini görsünler ve eğer hedefledikleri puana ulaşamadılarsa eksik konulara geri dönüp sınavın sonucunda istediği puana ulaşabilmesini hedefliyoruz. Belki biraz sert bir cümle olacak ama şuana kadar konuları bitmemiş olan öğrenciler bu saatten sonra tüm konuları tamamlayamazlar. Fakat bu demek değil ki her şey bitti, bu durumda öğrenciler halledebilecekleri spesifik konulara yönelmeliler. Her gün matematik soruları çözmekte fayda var.’’

“Son nokta koymadan rahatlamak büyük bir eksi”

Konularını olması süreden önce bitiren öğrencilerin rahatlayıp daha az çalışmalarının büyük bir handikap olduğunu belirten İzmir Sınav Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü Esra Kenan, “Öğrencilerin sınav bitti denilene kadar rahatlamaması gerekiyor. Çünkü bu sefer işin bağlamından kopmuş oluyoruz ve bu bizi işten uzaklaştırmış oluyor. Biz sınav gününden bir gün öncesine kadar çocuklarımızı kurumda tutup deneme sınavı yapıyoruz. Çocuklar bu noktada bir şey öğrenmeyeceklerse bile kendilerini önce yetmiş beş dakikaya sonra kırk beş dakikaya sonra da seksen dakika kendilerini alıştırabilirsin. Fizyolojik olarak, zihinsel olarak orada oturmaya,vakit geçirmeye alışabilsin. Ne zaman ki sınavımıza girip optiğimizi teslim ettik işte o zaman sınav bitmiştir rahatlayabiliriz’’ dedi.

‘’Ailelere de görev düşüyor’’

LGS sınav sürecinde öğrenciden çok ailenin ön planda olmasından kaynaklı olarak öğrencilerin daha fazla strese girebileceğini vurgulayan Kenan, “Ne yazık ki ailelere öğrencilerin kendi hayatlarını idame ettirebileceğine inanmadıklarından dolayı daha ön plandalar. Aileler çok fazla öğrenci adına plan yapıp karar veriyorlar. Benim bu noktada tavsiyem ise ailelerin kendilerini bir adım geride tutmaları gerektiği yönde. Aileler tabi ki ellerini çocuklarının üstünden çekmemeliler ama bu kadar fazla ön planda olmamaya dikkat etmeliler. Bu son düzlükte özellikle aile çok daha fazla ön plana geçtiğinde çocuğun hayatını kolaylaştırmak yerine zorlaştırıyorlar. Aileler çocukların stres yönetimine yardımcı olmalılar” şeklinde konuştu.

‘’Bir hafta yetmez’’

Doğru bir çalışma yöntemine değinen İzmir Sınav Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü Esra Kenan, öğrencilerin sadece son sınıfta yoğun bir şekilde çalışmasının hedeflenen başarıyı yakalama konusunda yeterli olmadığını vurguladı. Öğrencilerin temelden itibaren konular hakkında düzenli ve özverili şekilde çalışması gerektiğini ifade eden Kenan, sözlerini şöyle tamamladı:

‘’Biz Sınav Koleji öğrencilerine nefes alma fırsatı vermiyoruz denilebilir. Mesela sizlere kamp tarihlerimizden bahsedeyim. Sınava girecek öğrencilerin ilk kampı Kasım'da başlıyor, ikinci kampımız sömestr, üçüncü kamp tarihimiz Nisan ayı, dördüncü kamp tarihi öğrencilerin LGS’ye girecekleri o son düzlük son üç hafta kampı. Yani bizim çocuklarımız hiçbir zaman boşta kalmıyorlar. Boşta kalıp rotadan şaşma ya da rahatlama, çalışmayı bırakma gibi durumları biz hiç yaşamıyoruz. Öğrencilerimiz kendi başlarına düşünmek ve yol çizmek zorunda kalmıyor. Biz öğrencilerimiz için oturacakları yere kadar her detayı düşünüyoruz. Biz Sınav Koleji olarak çocuklarımızın her detayını öncesinde planlıyoruz. Hatta şuan gelecek yılın sınav ve çalışma takvimi bile hazır.”