Zorlu bir süreç geçiren İzmir halkının aradığının açık ve şeffaf bir belediyecilik olduğunun farkında olduklarını ve buna göre hizmet edeceklerini dile getiren Başkan Tugay, “Sendika ile olan o anlaşmazlık döneminde yani biz iki taraf halindeydik. Fakat bunun bir kazananı değil, kaybedeni vardı. Dolayısıyla bazı insanlar bana kazandığını falan söylediler. Böyle görmediğimi bilmenizi isterim. Hepimiz halkımıza hizmet etmeye çalışan kamu tarafındayız. Yani burada sendikalarda tabii ki kendi görevlerini yapmaya çalıştılar, çalışıyorlar ve çalışanların haklarını kendi gördükleri pencereden savunmaya çalışıyorlar” dedi. Tugay, “2019 yılında Aziz Kocaoğlu Belediye'yi bıraktığı zaman İzmir Büyük Belediyesinin 26 bin 500 civarında çalışanı vardı. 2024'te ben devraldığım zaman 37 bin 700 çalışanla aldım. 2019 yılında Aziz Kocaoğlu Belediye'yi bıraktığı zaman İzmir Büyük Belediyesinin 26 bin 500 civarında çalışanı vardı. 2024'te ben devre aldığım zaman 37 bin 700 çalışanla aldım. Bugünden bugüne bazı personel hareketleri yaşandı. Ben de hem bazı sendika yöneticilerince hem de yine basında bazı açıklamalar yapan kişilerce, ‘Sen de personel aldın’ falan diye suçlandım. Bir kere şunun anlaşılması lazım ki bazı pozisyonlar var oralarda personel eksiğiyle hizmet yapabilmeniz mümkün değil” dedi. Personel eksiği konusunda eksiklikleri kabul etmesinin mümkün olmadığını belirten Tugay, “Otobüs şoförü azalınca otobüs şoförü almak zorundasınız. Başka türlü seferler yeterli yapılamaz, düzenli yapılamaz. Belli alanlarda bunun gibi hizmet eksikliği olmaması hakkında tabii ki biz alım yaptık. Bunlarla birlikte yani toplamda 37.700 personele aldığım belediye şu anda 34.218 toplam çalışana sahip. Yani bu geçen süre içerisinde, azalttığımız rakamı buradan hesaplayabilirsiniz” dedi. “3 Milyar 800 Milyonluk Gelirin 3.5 Milyarı İşçilere ve Şirket Çalışanlarına Verilecek” Temel hizmetleri ve sosyal yardımları kısmayarak ama diğer her türlü şeyden tasarruf ederek çalışmaya devam ettiklerini söyleyen Tugay, Bu bir eleştiri konusu olabilir. Ama bu rakamların anlaşılması lazım. Belediyenin aylık geliri 3 milyar 800 milyon liradır. Bu 3 milyar 800 milyonluk gelirin 3.5 milyarlık kısmı işçilere şirket çalışanlarına verilecek. 850 milyon da memurlara sözleşmeli memurlara ve kadrolu işçilere ödenecek. Yani bütçe en çıplak haliyle bu” dedi. Bu bütçenin içerisindeki paydanın böylesine bir oranla sürdürülemez olduğunu vurgulayan Başkan Tugay, bunların anlaşılması gerektiğini, sendika ile anlaşmazlığın temelinin bunlar olduğunu belirtti. Tugay, “Genel İş Sendikası yöneticilerine böyle bir rakamın altına imza atamayacağımı atarsak bugünün altından kalkamayacağımızı anlatmaya çalıştık. Onlar ısrarla aynı noktada kaldılar. Bu esnada Genel İş Sendikasının hem İzmir Şube yöneticilerine hem de Genel Başkanına Ayrı ayrı giderek önce şube yöneticileriyle görüştük. Dedik ki bu size vaat edilmiş olan artışlar ve uygulanmakta olan artışlar hem belediye bütçesini azalmaya zorlayan, hem de diğer sendikaların aynı şeyleri talep etmesine neden olduğu için bizi anlaşmaz noktaya götürüyor. O nedenle siz ve sendikaların yönetim kurulunda herkes bu durumu anlamak ve gereğini yapmakla mükellef. Fakat ne yazık ki ne İzmir'deki şube yöneticilerinde ne de Ankara'daki genel merkez genel başkanında olumlu bir cevap alamadık. Hukuk yoluyla hakkımızı aradık. Bir dava açıldı. O dava devam ediyor” dedi Eğer bu durum düzeltilmezse bazı çalışanlarla yollarını ayıracaklarını söyleyen Tugay, bu durumu sendikaya ilettiklerini ve bu tür önlemler alınmazsa sürdürülebilirliğin mümkün olmadığını ifade etti. “Bu anlaşmazlık döneminin bir kamu çalışanının düşmanlığına dönüşmesini kesinlikle kabul etmiyorum” Yapılan bazı yorumlardan rahatsız olduğunu belirten Başkan Tugay, kendisinin çalışanların haklarını elinden almak için yola çıkmış bir belediye başkanı olmadığını vurguladı. Çalışanların emeklerine sonsuz saygısı olduğunu söyleyen Tugay,” Hepsi benim için çok değerli. Ve dolayısıyla bu anlaşmazlık döneminin bir kamu çalışanının düşmanlığına dönüşmesini kesinlikle kabul etmiyorum. Bunu çok yanlış buluyorum. Benim Belediye Başkanı olarak da halkımızın da bu arkadaşlarımızın çalışmalarına ihtiyacımız var. Sendikalar açısından da bizler sosyal demokrat insanlarız ve emek harcayan, çalışan insanların çalışma yaşamlarını belli güvenceler çerçevesinde devam ettirmelerini elbette savunuyoruz” diye konuştu. “En Düşük Maaşlar Şu Anda 80 Bin civarında, Eylül Ayından İtibaren 130 Bin Civarında Rakamlara Erişecek” Tugay, “İşveren maliyeti şu anda çalışan başı 140 bin lira, 143 bin lira civarında. Zamdan sonra 185 bin 500 lira civarında bir rakama gelecek. Bunu kurum olarak kabul etmemiz mümkün değil. Ben ve belediye yönetimimiz sorumlu olan tüm değer arkadaşlarımız büyük bir sıkıntı yaşayarak bu süreci yaşıyoruz. Ancak sendika sorumluluk almak zorunda. O nedenle başka çaremiz kalmadığı için bu kararları alıyoruz ve yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu. “Sendika Düşmanlığı Yapılmasını Kesinlikle Reddediyorum” Tugay, “Sendikalar da bizim için demokratik bir toplum yapısının vazgeçilmez unsurlarıdır. Dolayısıyla bir sendika düşmanlığı yapılmasını da kesinlikle reddediyorum. Ama diğer taraftan hepimizin yüzleşmesi gereken bazı sorunlar ve gerçekler var. Oralarda maalesef kamu yöneticilerinin de sendikalarında kısmi olarak bazı çalışan arkadaşlarımızın da herkesin bence hatalarıyla yüzleşme zamanı ve bunları düzeltmek için ortak bir çaba içerisinde olmamız lazım” dedi. Tugay, “Belli çalışanların yüksek ücret almaya devam etmelerini sağlamak için bir grup çalışanını feda ediyor. Yani şu kararı vermek zorundalar. Bu arkadaşlarımızın işlerine devam etsinler istiyorlarsa anormal ücret artışını durdurmaları ve sorumlu bir tutum içerisinde girmeleri gerekiyor. Yani bunu yapmazlarsa onların yüzünden bazı çalışmalarımız işlerini kaybetmiş olacaklar. Başka türlüsü mümkün olmadığı için, elimizde başka yapacak bir şey kalmadığı için, çaresiz kaldığımız için bazı çalışanlarımızın işlerine son vermek zorunda kalacağız” diye konuştu. İşçi Alımını Denetleyen Bir Halk Komitesi Kuruluyor Tugay, “Bundan sonra İzBB’ye bir personel asla herhangi bir partiden olduğu veya herhangi bir üst düzey siyasetçi veya bürokratın referansı var diye işe alınmayacak. Bu benim için namus sözü. Belediye başkanı kimsenin alımına karışmayacak. Bölüm sorumlusu arkadaşlar ve insan kaynakları ve komisyon değerlendirilmesi ile alınacak. Başvuran herkesin başvurusu komisyonca değerlendirilecek. Arka planda bu süreci denetleyecek bir halk komitesi kuracağım. Kamuda denetim İnsan kaynakları konusunda deneyimli olan belli uzmanlıkları olan bir havuz oluşturacağız