Genel Başkan Özel İzmir’de konuştu

Genel Başkan Özel İzmir’de konuştu

Genel Başkan Özgür Özel, CHP İl Başkanlığı binası önünde toplanan halka seslendi.

Genel Başkan Özel İzmir’de konuştu

Genel Başkan Özgür Özel, CHP İl Başkanlığı binası önünde toplanan halka seslendi.

Genel Başkan Özel İzmir’de konuştu
02 Temmuz 2025 - 15:30


İzmir Büyükşehir Belediyesine yapılan soruşturma sonucu önceki dönem Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun da aralarında bulunduğu 157 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel bugün İzmir’e geldi. CHP İzmir İl Başkanlığı binası önünde toplanan partililere seslenen Özel, sözlerine keyifsiz bir gündem dolayısıyla İzmir’de olmaktan duyduğu üzüntüyü belirterek başladı. 

Genel Başkan Özel şunları söyledi: 

“Dün akşam da hep birlikte Saraçhane’deydik. Orada 100 kara günün bilançosuna baktık. Cumhuriyet Halk Partisi’ne, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayına, vatandaşlarımız takdir ederse Türkiye Cumhuriyeti’nin bir sonraki cumhurbaşkanına darbe yapmaya kalkıyorlar. Biz de onunla hep birlikte hepinizin de emekleriyle mücadele ediyoruz. Bu sürecin içinde tam 100 karası dediğimiz 100 kara güne direnişe uyandığımızda bizi bir başka gündemin içine çekmek, bizi deyim yerindeyse dikkatimizi, motivasyonumuzu dağıtmak, yeni bir suçlama, tartışmanın içine çekmek isteyenler, dün sabah İzmir’de bir operasyona giriştiler. 
 

“Görüntüleri yayınlayarak haysiyetlerini zedelediler” 

Hiç şüphe yok, şeklen baktığınızda niyet ortaya çıkıyor. Bir şafak operasyonu ve bugün gördük ki, yüzlerce polis aracını, emin olun saatlerce uğraşarak verdikleri nizamla, drone görüntüleriyle özel bir film prodüksiyonu gibi harekete geçişleri ve kişilerin onurlarını, haysiyetlerini zedeleyecek gözaltı görüntülerini servis ettiler. Maksat, adalet aramak olsa, dronla aranmaz adalet! Doğrunun, hakikatin peşindeyseniz, algı operasyonlarına ihtiyacınız yoktur. Nasıl yapıldığına bakarsanız, niyetin ne olduğunu görüyorsunuz. İlk günden beri, İstanbul için de İzmir için de söylüyorum; hiçbir yerel yönetici, yargılanmaktan, soruşturulmaktan muaf değildir. Yeter ki yapılan iş, adalete uygun olsun, hakkaniyete uygun olsun. Maksat hakikate ulaşmak olsun. Yargılamalar TRT’den yayınlansın, suçlama da duyulsun, cevaplar da yayınlansın. Ekrem İmamoğlu, yargılanmasın demiyoruz, oradaki belediye başkanları yargılanmasın demiyoruz, diyoruz ki adıl yargılansınlar ve tutuksuz yargılansınlar. 

Şimdi ben İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının bütün pratiğini biliyoruz. O Antalya Cumhuriyet Başsavcının yetkisinde olan işi, oradaki başsavcıya küfredercesine yapan, Ankara’daki savcıyı paspas etmekten, mevkidaşını rahatsız etmekten üzüntü duymayan,. Kayseri’deki savcının yetkisini gasp etmeyi kendinde hak gören bir hadsiz. 
Dün sabah burada erken saatlerde yapılan iş, İzmir Cumhuriyet Başsavcısına söylüyorum; İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının pratiğine, iş görüş biçimi taklit etmiştir. Şunu bilin, orada muteber bir adam yok! Orada, günü gelince hesap verecek siyasi bir aparat var. İzmir Cumhuriyet Başsavcısı, eğer İstanbul gibi davranmaya, veya davrananlara engel olmamaya devam ederse, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısına nasıl konuşuyorsak, nasıl muamele ediyorsak, gelecekte nasıl muamele edeceksen, ona ortak olur, bunu böyle bilsin. 
 
Yok, eğer gerçekten adaletin peşindeyse, yandaş televizyon kanallarının haftalardır, aylardır hedef gösterdiği, İzmir AK Partili siyasetçilerin peşinde olduğu bir dosyayı açacağız, bakacağız, soruşturacağız, ellerinden tutan yok. Yeter ki adil olsunlar. Dün sabah gözaltına aldıklarından kim kaçacak, Tunç Soyer mi kaçacak? 3 senelik, 4 senelik mevzularla kaçacak olsa, bunca zamandır 50 kere kaçardı. Ne Tunç Soyer’in, ne İzmir İl Başkanımız Şenol Aslanoğlu’nun, ne diğer arkadaşlarımızın veremeyecekleri hesap yok. Bunun için akıllarını başlarına alsınlar. Görevde olmayan, bunca yıldır soruşturduğunuz, her birisi çağırdığınızda bir telefonla gelecek olanları sabah şafak operasyonuyla kollarında iki polis, karşılarında kamerayla gözaltı görüntüleri, bu yapılan işin de siyasi operasyon, bir algı yönetimi olduğunu gösteriyor. 

Aziz Kocaoğlu örneği 
 
Bunun için buradan açıklıkla şunu söylüyorum. Bir sürecin ikinci günündeyiz. Bundan sonra İstanbul gibi yapacaksanız, İstanbul’a nasıl mukabele ediyorsak, burada da aynısını yaparız. İzmir’in hafızasında bir şey var; İzmir’in büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, değerli büyüğümüz 397 yılla, 33 ayrı suçlamayla yargılandı. Her davet edildiğinde gitti, her mahkemede aslan gibi oturdu, kendini savundu, bir yanda İzmir’e hizmet etti, bir yanda yargıya hesap verdi ve alnının akıyla bir gün bile ceza almadan o soruşturmadan çıktı. O günlerde AK parti medyası, AK Parti’nin İzmirli siyasetçileri neler neler söylüyorlardı. O yüzden İzmir’in siyaset kültüründe soruşturulmak, hesap vermek ve aklanmak vardır. İzmir’in siyaset kültüründe tutuksuz yargılama vardır. Verilemeyecek hesap yoktur. Verilemeyecek hesabı olan çıkarsa, tutuksuz yargıladığın, savunma haklarını kısıtlamadığın bir ortamda herkes adalete inanırsa, sorulan sorulara verilecek cevap yoksa, kimse savcıya saldırmaz., kimse hakime bir şey demez. Fakat iftira, gizli tanık, şantaj, zulüm bunlara yeltenilir ise, o zaman adalet aranmaz, siyasetin aparatı olunur. 

Birbirlerini mi şikayet ettiler? 

Cumhuriyet Halk Partisi’nin en güçlü olduğu yerde, CHP’nin amiral gemisinde İzmir’de birbirlerine düşürebilir miyiz, düşüncesindeler. Birbirlerini mi şikayet ettiler? O mu oldu, bu mu oldu? Hepsi gözümüzün önündedir. Ben bir Cumhuriyet Halk Partili, bir başka Cumhuriyet Halk Partiliye yanlış yaparsa, o yanlış bana yapılmış sayarım. Bu kadar açık söylüyorum. Biz bu nifak tohumlarını ekenler, bu birbirine düşmelere dikkat edin, CHP birbirine düşerse, o zaman amaçlarına ulaşırlar. Neymiş efendim Özgür Özel, kurultayda kendisine sahip çıkanlara ölümüne sahip çıkmış, Tunç Soyer kurultayda karşısındaymış, Özgür Özel gelip Soyer’e sahip çıkmazmış! CHP bu süreçte çok yara alırmış! Ben 10 yaşındayken Bornova Anadolu Lisesi’ne yatılı gittim. 7 sene orada okudum. Ben eşimle çocuğumla tatile giderken, hala oradaki yatakhaneden arkadaşlarımla tatile gidiyorum. Tartışma olur, kavga olur ama kardeşlik hukukuna zeval gelmez. Hiçbir kardeşimi satmadım, Tunç kardeşimi de satmam. 

Buradan açıkça söylüyorum Özgür Özel ve CHP yönetimi, adil bir yargılama, tutuksuz yargılama, savunma hakkının kısıtlanmadığı, yargının bir operasyona alet olmadığı süreci dikkatle takip edeceğim. Nasıl ki Aziz Kocaoğlu’nun her duruşmada bir yanında Alaattin Yüksel, diğer yanında ben oturduysam, o dönemde Grup Başkanvekiliydim, Tunç Soyer’in de yanında otururum, süreci en yakından takip ederim. 
 
Kooperatiflerle ilgili İzmir’de hepimizi üzen bir tatsız bir süreç devam ediyor. O kooperatif denemesi ve devamında yaşananlar, hepimizi üzen bir süreç. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanına, ilk verdiğim talimatta, son verdiğim talimatta da bu kooperatif meselesinde mağduriyetleri ortadan kaldıracak adımları atalım, buradaki sıkıntıdan kurtulalım, olmuştur. İnşaat maliyetlerindeki fahiş artışlar, yanlışlar, hatalar neyse, varsa soruşturulacak konu varsa ona da eyvallah. Kim kusur işlediyse orada hesabını verir, ama bu ne partinin sırtına yük olmalı, ne de İzmir’de CHP ile İzmirliler arasındaki samimi gönül bağını zedelememeli. Bu süreci de yakından takip ettiğimi bütün İzmirlilerin bilmesini istiyorum. Bu işin birileri tarafından istismar edilmesine, partimiz aleyhine dönüştürülmesine izin vermeyeceğiz. 

Başsavcıya çağrı 

Sayın Başsavcıya söylüyorum; İzmir’in geleneğine, kültürüne aldığınız eğitime, bulunduğunuz makamın gereğine uygun olarak adil olun. Akın Gürlek’le yarışan, sonunda Akın Gürlek ile birlikte hesap verir. Bu kadar söylüyorum. Ben İzmir İl Başkanımızın da gözaltında olduğu bu süreçte babaevine gelmek, bilgi almak üzere geldim. Her biriniz günün bu orta saatinde, bu sıcakta buraya koşup geldiniz, hepinize teşekkür ediyorum. Bundan sonra dayanışmanızı, partiye sahip çıkan bu onurlu duruşumuzu her zaman koruyalım. Hepimiz biliyoruz ki kurtuluş yok tek başına.”

YORUMLAR

  • 0 Yorum
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Gençler Efes'i keşfetti
Gençler Efes'i keşfetti
Enerji kullanımı ve karbon salımı riski
Enerji kullanımı ve karbon salımı riski