“Devasa hastanelerde yeterli personel yok”

“Devasa hastanelerde yeterli personel yok”

Kış ayları ile beraber hastanelerin acil servisleri dolup taştı. Doluluğa ne hastanelerin fiziki koşulları ne de hekimler yetişemiyor. Hastalara istenilen süre ayrılamıyor. On dakikalık randevular da hastalara çözüm olamıyor. SAHİM-SEN Başkanı Özlem Akarken, “Devasa hastaneler yaptık ama yeterli personel yok. Hastaneler tıka basa dolu. Hastalara ayrılan süreler çok yetersiz” dedi

“Devasa hastanelerde yeterli personel yok”

Kış ayları ile beraber hastanelerin acil servisleri dolup taştı. Doluluğa ne hastanelerin fiziki koşulları ne de hekimler yetişemiyor. Hastalara istenilen süre ayrılamıyor. On dakikalık randevular da hastalara çözüm olamıyor. SAHİM-SEN Başkanı Özlem Akarken, “Devasa hastaneler yaptık ama yeterli personel yok. Hastaneler tıka basa dolu. Hastalara ayrılan süreler çok yetersiz” dedi

“Devasa hastanelerde yeterli personel yok”
12 Ocak 2024 - 14:25

Kış ayları ile beraber salgın hastalıklar da artmaya başladı. Soluğu hastanelerde alanlar, hastanelerin dolmasına neden oldu. Yoğunluk yüzünden doktorlar hastalara yeterli vakti ayıramıyor.
 
Sağlık Hizmetleri Sendikası SAHİM-SEN Genel Başkanı Özlem Akarken, “Pandemi dönemi yaşadık. 24 saat mesai gözetmeden çalışan sağlık çalışanları alkışlandı. Birçok sağlık çalışanı Covid’den vefat etti. Meslek hastalığı olarak tanımlanmadığı gibi özlük haklarında da düzenlemeler yapılmayan sağlık kurum çalışanları yine fedakarca çalıştığı döneme girdi. ‘Solunum yolu enfeksiyonlarına sık rastlanan mevsimdeyiz. En önemli artışı nezle dediğimiz enfeksiyonda görüyoruz. Soğuk havalarla kapalı ortamda geçirilen süre artınca nezle hızlı yayılıyor. Bulaşıyı önlemek için ne yapmalıyız?’ notuyla Fahrettin Koca Bakanımız uzmanımız anlatıyor diyerek sosyal medya hesabından video paylaştı” dedi.
 
İklim krizinin olduğu, mevsimleri aylarında yaşamadığımız mevsim döngüsünün içinde olduğumuzu hatırlatan Akarken, “Pandemideki gibi aciller, poliklinikler, aile sağlığı merkezleri dolup taşıyor. Ağız Diş Sağlığı merkezlerinde de durum aynı. Yeterli uzman hekim, pratisyen hekim, hemşire, tekniker, teknisyen istihdamı yok. Asistanlar iyi eğitim alamıyor. Ağız Diş Sağlığı Merkezleri’nin bir kısmına diş hekimi atandığı halde diş hekimi sayısına göre hizmet verecek ünit ve malzeme yok. Devasa Şehir Hastaneleri açılıyor ama il içi görevlendirmelerle personel açığı kapatılmaya çalışılıyor. Pandemide defalarca sağlık sistemi alarm veriyor dediğimiz halde sesimiz duyulmamış ki aciller tıklım tıklım dolu.  Personel azlığından tetkikler yavaş ilerliyor, randevular geç tarihe veriliyor” ifadesini kullandı.
 
Hastanelerin doluluğunun sağlık açısından handikap olduğunu ifade eden SAHİM-SEN Başkanı Özlem Akarken, şu bilgileri verdi: “Hekimin hastaya ayırabildiği süre tedaviyi etkiliyor. Hekim hastaya yeterli süre ayırabilse hastaların sağlık kurumları arasında mekik dokumasına gerek kalmaz. 1956’da çocuk felci salgını ülkemizde çok sayıda ölümlü vakaya yol açtı. Bu salgında çocukların bir kısmı sakat kaldı. Çocuk felci aşısının bulunması ile çocuk felcini neredeyse hiç görmüyoruz. Bilim hayat kurtarır. Bunun ülkemize yerleşmesi lazım. Hedefi olmayan ok menzile ulaşmaz. Düzenleme yapılmadığı, kamuoyu bilinçlendirilmediği, eksik personel açığı düzenli atamayla tamamlanmadığında mesai saatlerinde MHRS’den poliklinik randevusu bulamayan çareyi acil servise gitmekte bulunuyor. Devasa şehir hastaneleri açıldığından beri hizmet veren eğitim araştırma hastaneleri ve devlet hastanelerinin fiziksel koşulları iyileştirilmiyor. Hekimler ve sağlık kurum çalışanları ne kadar fedakar olsa da görev tanımlarının güncellenmemesi, düzenli atama yapılmaması, hizmet yılına saygı, liyakatın olmaması sistemi göçertiyor. Bakanın sosyal medya hesabında duyurduğu proje kapsamında yabancı uyruklu personeli çalıştırma projesinin Ocak ayı sonunda biteceğini beyan ettiğini değerlendirirsek en kısa sürede hekim, diş hekimi ve 39 sağlık branşında atama acil yapılmalı. EYT ile emekli olan personelin yerine atama yapılmadı. OECD ülkeleri ile Türkiye’yi hasta muayene süresi olarak kıyasladığımızda ülkemiz çok geride. OECD verilerine göre ülkemizde hasta muayene süresi çok düşük. Hekimin bir hastayı 20 dakika muayene etmesi gerekirken 5 dakikaya kadar iniyor. Hasta başına düşen hekim, hemşire, ebe başta olmak üzere sağlık branşında meslek grupları az kalıyor. Yoğun bakım, acil, laboratuvar, radyoloji, ameliyathane, cerrahi klinik kısımları ve polikliniklerde bunu hissediyoruz.”
 
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Konak’ta kaldırımlar mercek altında
Konak’ta kaldırımlar mercek altında
Yeni dönemin ilk İEKKK toplantısında yol haritasını anlattı
Yeni dönemin ilk İEKKK toplantısında yol haritasını anlattı