Aslanoğlu cezaevinden yazdığı, gazetecilere ulaştırılan mektubunda tutuklu yargılanmasına tepki göstererek “Bir iddia varsa devlet elbette inceleme yapmalı, şüphe duyarsa yargılamalı; ancak yargılama süreci tutuksuz yürütülmelidir,” ifadelerini kullandı, Tutukluluğa gerekçe olarak gösterilen kaçma şüphesi yönündeki değerlendirmenin yersiz ve somut dayanaklardan uzak olduğunu dile getirirken, partisinin yanında olduğunu, ortak hedefler için birlikte çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

Delillerin Karartılması İddiasına Tepki

Soruşturmanın 1,5 yıl önce başladığını ve bu süre içinde ifade verdiğini hatırlatan Aslanoğlu “Delillerin karartılması iddiası tam bir komedi. Hangi delil 1,5 yıldır bulunamamış olabilir? 1,5 yıldır karartamadığım delili hapisten çıktıktan sonra mı karartacağım? Aynı soruşturmada Tunç Soyer ve benim dışında herkesin tutuksuz yargılanması vatandaşın adalete olan inancını sarsıyor, CHP tarihinde en çok seçim, kongre ve kurultay görmüş il başkanlarından biriyim. Çok çalıştım, çok emek verdim. Sonunda hapse de girdim ama tüm bu süreçler, döktüğüm saçlar da, Vera’dan ve ailemden uzakta geçirdiğim aylar da boşuna değilmiş,” dedi.

“Baskı Arttıkça Dayanışmamız Güçleniyor”

Mektubunun devamında son bir yıldır CHP’ye yönelik sistematik bir baskı olduğunu savunan Aslanoğlu “Her gün bölünmeye, parçalanmaya çalışılan partimize yapılanları herkes görüyor. Haksızlıklarla cezaevine gönderilen yol arkadaşlarımızı da herkes görüyor, Onların baskısı arttıkça bizim dayanışmamız artıyor. Türkiye’de 2 milyon, İzmir’de 250 bin partilimizle birbirimize sarılıyoruz. CHP, haksızlığa uğrayan
herkesin yanında olacağını vaat etti. Bugün haksızlığa uğrayan il başkanının da yanındadır. Biz herhangi bir parti değiliz. Vefanın semt adı olmadığını dosta düşmana bir kez daha gösteren Özgür Özel var,” dedi.
Mektubunda kamuoyuna ve basın mensuplarına çağrıda bulunan Aslanoğlu “Yoksulun daha yoksul, zenginin daha zengin olduğu bir düzen kuruldu. Bu devranı yaratanlara artık ‘yeter’ demeliyiz. Halkın alım gücü düştü, Toplumun her kesimi karamsarlık içinde, mevcut sistem sürdüğü takdirde Türkiye daha büyük bir çıkmazla karşı karşıya kalacak. Emin olun, gelir seviyeniz ne olursa olsun, bu rejim böyle sürerse birkaç yıl içinde herkesin umutsuz olduğu, suç korkusuyla dışarı çıkamadığı bir ülkeye dönüşebiliriz. Buna dur demeliyiz ve bunun için size ihtiyacımız var. İktidarı da muhalefeti de gerektiğinde uyaracak cesur gazetecilere ihtiyacımız var. Televizyoncuların, habercilerin, gazetecilerin baskı altında olduğu bu dönemde, sizin sesiniz bizim en güçlü dayanağımız. Bugünden sonra neyi başaracaksak, sizin sayenizde başaracağız. Bu ülkeye adaleti de özgürlüğü de birlikte getireceğiz.” ifadelerini kullandı.

Demokrasiyi, Umudu ve Dayanışmayı Birlikte Savunalım

Şenol Aslanoğlu Mektubunun sonunda, çağrısını ülkenin geleceğinden kaygı duyan herkese yönelterek:
“CHP olmasa, tüm CHP’liler hapse atılsa bile bu ülke daha iyi bir yer olmayacak. Çocuklarımıza kardeşlik içinde bir ülke bırakmak istiyorsak birlikte ses çıkarmalıyız. Demokrasi olmadan ekonomik adalet de olmaz. Emeklinin, çiftçinin, asgari ücretlinin dayanacak gücü kalmadı. Bu sesi hep birlikte yükseltmeliyiz. Hadi gelin, 17’sinde bizi yalnız bırakmayın. İzmir’in duruşunu tüm Türkiye’ye hep birlikte gösterelim ”dedi.