İşte sanatta güzellik işte jest


Güzel sanatlarla daha güzeliz… İzmir 9  Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi ile daha daha güzeliz

İzmir Güzel Sanatlar Fakültesi’nin 9 Eylül Tınaztepe Kampüsüne taşınmasını istemeyen 9 Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin Büyükşehir Belediye Başkanlığına verdikleri dilekçeye İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer kayıtsız kalmayarak öğrencilere destek verdi. İzmir Dokuz Eylül Rektörlüğüne yazı gönderen Soyer, söz konusu yapıların deprem yönetmenliğine uygun ve dayanıklı hale getirilmesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak her türlü desteğin verileceğini ve işbirliği yapılabileceğini söyledi. YÖK bu yapıcı isteğe ne cevap verir bilemeyiz ama 9 Eylül Fakültesi Rektör’ü Nüket Hotlar da fakültenin İzmir içinde ve yerinde kalmasını desteklerse Tınaztepe Kampüsü’nde olmak istemeyen öğrencilere ve şehrin için güzellik katar kanaatindeyim. Sanırım bu protokolün ilk aşaması imzalanacak. İzmir’e her güzellik katana selam olsun ve hayırlı uğurlu olsun. 

HER YER GÜZELLİK HER YER SANAT OLSUN

Her güzellik insan için ise yarının sanatçısını yetiştiren okul yeri için de bir güzellik olmalı.  1990’ larda Alsancak Stadyumunun yanı başında olan Dokuz Eylül Fakültesine bağlı olan Güzel Sanatlar Fakültesi, ellerinde T cetvelli mimarlık, seramik, drama, tiyatro, sesli çalgılar öğrencileri için ulaşım daha bir kolaydı, hemen merkezdeki o yoldaydı. Uygulamalı sahne çalışmaları, seramik çalışmaları yapan öğrenciler için alan da vardı. Şehrin göbeğine renk katan öğrencilerle ne güzeldi o çevre. Bir yandan spor gösteri yeri, öte yandaki okul ve diğer küçük sanayi işletmeleri ve vızır vızır işleyen büyükşehir belediyesi otobüsleri. O güzergâhta trafik Altın-yola bağlanmamıştı, eski yol da çift şeritte olmasına rağmen sıkışıklıkta yoktu.   Ama şimdi öyle mi ya!   Narlıdere’ye taşınan 9 Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi, o geniş alana rağmen öğrencilerin hevesini kırdı, eski sihir bozuldu ve fakültedeki havadan anlaşıldığı üzere o eski heyecan yok oldu sanki! Onun için eskiye özlem var… Onun için İzmir’i İzmir yapan değerler korunmalı ve “kendi evlerinde rahat eden öğrencilerimizle sonsuza kadar var olmalı” diye düşünmeden geçemiyor insan. Hani koro halinde söylediğimizi ve dillerimize düşmüş bir şarkımız var ya bizim, onu hatırlayalım:

“Orada bir köy var uzakta/ O köy bizim köyümüzdür…/ Orada bir ev var uzakta/ O ev bizim evimizdir…/Orada bir okul var uzakta/ O okul bizim okulumuzdu…/ Lalla la… lal lala la … / Gitmesek te kalmasak ta o köy bizim köyümüzdür… / Lalla la… lal lala la …/ Gitmesek te kalmasak ta o ev bizim evimizdir… / Lalla la… lal lala la …/ Gitmesek te bulmasak ta o okul bizim okulumuzdur…/ Lalla la… lal lala la …”

GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ HER SANATÇI RUHUN HAYALİ

Şimdiki İzban, eski tren garına beş dakika mesafedeydi GüzelSanatlar Fakültesi.  Yol tarifine gerek olmadan, yol uzamadan varılan okulumuzdu… Gelgelelim Güzel Sanatlara girmekkolay değildi. Öncelikle ÖSYM’ye gireceksin, ilk aşamayı kazanacaksın ve üniversitenin kendi bünyesinde açtığı epeyce çok aşamalı sınavları seçtiğin kolda geçeceksin ve de o çok özel fakültenin öğrencisi olacaksın… Yıllar öncesinde; 9 Eylül Güzel Sanatlar Fakültemizin sınavlarına girmiş biri olarak sınavlardaki titizliği iyi bilirim. Güzel Sanatlar ’daokuyor olmak o yüzden ayrıcalıklı olmalı… Kaldı ki sanatın olduğu her yer sanatla zenginleşirken bizi biz yapan değerimizdir sanat. Heykeli, müziği, tiyatrosu, sineması ve seramik sanatçısı, mimarı, edebiyatçısı mutlaka bu yollardan geçerken çoğalır, ama sanatın ve sanatçının elinden tutan büyüklerimizle; coştukça coşar var oluruz… 

İşte buradan “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız SayınTunç Soyer’i hayata geçirmek istediği sanatla iç-içe yaşayan bir İzmir için bir edebiyat emekçisi ve sanatçısı olarak tebrik ediyor, sanatla var olalım, sanatla İzmir’in ortasında hep olalım…” diyorum.

GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ KÜLTÜRPARKA ÇOK YAKIŞACAK

Buradan da Tunç Soyer Başkana tekrar teşekkür etmek gerekiyor. Çünkü İzmir Fuarı, durgun ve küskün bir çocuk gibi kabuğuna çekilmiş görüntüsünden sanatla çıkacak. ‘İki kere iki dört eder’ ve İzmir Fuarı itelenmiş, ara sıra hatırlananduygusundan sıyrılacak, genç üniversite öğrencileriyle;yaşayan bir varlık olacak. Daha ne olsun… Soyer Başkanımızın aklı fikri ve gönlü sağ olsun… “Sanatın gülleri baharda açan gelincik tarlasında çoğalırken, umutlar yeşerirken, gözlerimiz sevinç gözyaşlarıyla nemlenirken; sanata bakan ve gören başkanımız var bizim… Bizim başkan, “sanatçı dostu” derken biz gururla, yaşasın sanat… “Yaşasıngencine önem, sanatçısına değer veren başkan” diyoruz. 

İzmir Büyükşehir eski Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu bugün kullanılacak olan o alanı bundan bir-kaç sene öncesi boşaltmış,  birtakım tartışmalar yaşanmıştı. İşte o günlerde hayata geçirilmeyen bugünlere sanat insanını yetiştirecekhikâyesiyle; eskinin hikâyesinde buluşuyor İzmir Fuar’ında. Tadı çocukluk ve gençlik yıllarımızdan bize yadigâr kalan anılarımızda dupduru dururken yeni nesil gencimizin de anlıları olacak fuarın tam kalbinde. Ve o kalp, genç sanatçılarla kuş seslerinin hayat veren cıvıltısıyla sanata “merhaba” derken sanatın odağına kurulan gönlünde bulacak. 

“Sanat sanat için” derken “Sanat toplum içindir” diyen edebiyat akımlarını unutmadan ikisini bir arada barındıralım…

HEYKELTRAŞ SANATÇISI MEHMET AKSOY VE HAK İHLALİ İADESİ

"Yeniden yapacağız"

Heykeltıraş Mehmet Aksoy, Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararının ardından “Eseri yeniden yapacağız” dedi...

AYM, heykeltıraş Mehmet Aksoy'un "İnsanlık Anıtı" adlı eserinin yıkımıyla ilgili "hak ihlali" kararı verdi. Aksoy, “Ucube denilen sanatım aklandı” dedi.

Neymiş efendim?: Sanat insan için gerçeğinde sanatçı ve eseri de toplum için olgusu bu bağlamda sanatla ve sanatçıyla AYM kararıyla yeniden gündeme geldi.   Tüm sanatçıların yolu açık olsun…

BİR GARİP ORHAN VELİ’DİR HER SANATÇI 

Güzel sanatların önemli  dallarından olan  edebiyatla haşırneşir olan ve yıllardır adeta ders çalışır gibi  edebiyatın  dipsiz kuyusundan  nasiplenmeye ve nasiplendirmeye ve de  öğrenmeye çalışan bendeniz,  Orhan Veli Misali  bir   garip Şadıman Şenbalkan’ım   sadece. Şiirdeki ahenkte, seni bende bulduran duygu selinde, romandaki toplum tespitleriyle ve gerçeğin yüzünde, sokaktaki insanla, çeşitli etnik kökenden gelen ama illa ki “ben Türk’üm” diyeniz.  Boşnak’ın, Giritlinin, Laz’ın Çerkez’in, Kürt’ün ve etnik kökünü inkâretmeden “hepimiz Türkiye’yiz”, “biriz” de diyen çok renkli bir mozaikteki kültürde var olanız ve hepimiziz. Kuzey Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Orta Anadolu ve Batı Anadolu illa ki Ege’siyle medeniyetin beşiğinde doğmuş, olmaya çalışmış bir Anadolu Kızıyım… Ve ben, sanatı bilirim de sanatçı mıyım(?) bak onu ben bilmem! Takdir sizindir efendim. Sanata ve sanatçıya verilen değer var mutlaka amasanatçı imajını verene verilen değer değildir katiyetle. Gerçek sanatçıları burada unutmak olmaz. Onlara bin selam olsun…

TEŞEKKÜR EDERİM TEŞEKKÜR EDERİZ TÜM SANATLA VAR OLAN VAR EDENLERE

Güzel sanatlar olmadan olmaz değil mi? Yârinden ayrı düşmüş sevgiliye türkü yakılmaz mı? Şiir yazan şairin seni beni anlattığı duyguları imgelerle dans etmez mi? Bir içli keman sesi, sizi duygulandırmaz mı? Piyano eşliğindeki birgüzel ses sizi mest etmez mi? Ney sesinde efkârlanmazmısınız? Ya da başka bir âleme gider gelmez misiniz? Sahnede oynanan bir tiyatro oyunundan kıssadan hisse almaz mısınız?  Bir seramik sanatçısının eserine hayran olup onu evinizin en güzel yerine koymaz mısınız?  Bir ressamın tablosundan çıkmış capcanlı renkleri, resimde anlatılan hikâyeyi seyre dalmaz mısınız? Edebi bir romanın içine girip onunla yaşamaz mısınız? Kitaplardan çok şey öğrenmez misiniz? Sanatla çoğalıp çoğaltmaz mısınız? Tüm bunlara vesile olan sanatçıya ve sanata destek olan tüm sanatseverlere  “selam, sevgi ve sanatla olun” demek düşer hepimize.