Her şey güzel olacak


Hemen herkese slogan olan bu söylem nereden çıktı?  “Her şey güzel olacak Ekrem Abi” diye seslenen bir çocuk, bir ergenden geldi bu sözler.  Bir çocuk ağzından dökülen sözlerle; güzellik geldi yüreklere. Bir çocuğun naif umutlarından çıkan güzellik dilimize yerleşti, umut oldu güzelliklere.
Peki, nedir güzellik?
Estetik açıdan güzellik, çirkinliğin karşıtıdır. Yüzyıllardır insana, insan ruhuna yönelik güzellik, dünyamıza yönelik güzellik… “Daha ne olsun katmerleşen güzellik olsun…” dememek elde mi?
AMA VE LAKİN GÜZELLİK GÖRECELİ YAHU
Bir iki düzeltmeyle insan bedenindeki güzellik bu konuda uzman estetikçilerin işi ama anadan doğma güzelliğe güzellik katmakta yaratandan ötürü yaratılana güzellik katmak ruh işi.
Şimdi insandaki fizik güzelliğine bakılıyor lakin ne derece bakılması gereken bir olgu düşünüyoruz öyle mi? Bundan sebep,  anneannemin bir hatırlatması düştü bellek defterime ve fikrimin ön belleğine. “Dil mi güzel dilber mi?” demişti anneannem.
“Dilber güzel, dil sonra” diye cevap vermiştim.
“Yok” dedi ve anlattı görmüş geçirmiş bilge kadın anneannem: “Dilber güzel görünen gelgelelim doyuyorsun ona, dil güzeline ise doymuyorsun”.
Haklıydı anneannem. Güzelliğin izafiliğini anladığımda ve geçiciliğini görüp bilip yaşadığımda anladım ki, hiçbir şey baki değil.  İnsanda olan fiziksel güzellik hiçte kalıcı değil… Ama güzel huy öyle mi ya!
Onun için güzele bakadur sen… huyu güzele ise ruhunla sarıl.
“Dünya güzelliği nedir” diye düşünürsek insanla güzelleşen tabiat ana ve bozulmadan kalabilse ekolojik dengeler…
Hak yemeyen, seven ve dünyayı insanı sevdiren ve herkese emeğe saygı duyan insanlarla değil midir güzellik…
Güzel ahlak ve güzel hasletler insanı insan yapan değerlerdir kuşkusuz ve bir de bu güzel insan iyi insan kavramı; topluma yansırsa değmeyin keyfimize…
İŞTE TAM BU YÜZDEN EKREM İMAMOĞLU’NA YAKIŞAN GÜZELLİK DİL GÜZELLİĞİ TAVIR GÜZELLİĞİ DEVREDE
“Her şey güzel olacak” derken o çocuğumuz İmamoğlu’nun tertemiz yüzü ve dili, kucaklayan tavrı bu slogana ‘cuk’ oturdu tabiri caizse.
Herkes olmasa da çoğunluk, üç-beş ayda tanınan Ekrem İmamoğlu’nun sevdi. Nedeni, o dil güzelliğinin altında yatan ruhundan yansıyan güzellikleri gördü çünkü. İstanbul’da başlayan dalga dalga yayılan bu sevgi selinin mimarı İmamoğlu’dur. Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Belediye Başkanlığı seçiminin iptal edilmesiyle birlikte; kullandığı sakin dili ve tavrı onu daha da büyüyen bir sevgi seliyle buluşturdu.  Bu sevgi İstanbul’u aştı, tüm ülkeye yayılırken sevginin gücü;   bir sevgi adamını, bir güzel adamı onun yapıcı dili ve kararlı duruşuna bakıp gören onlarca insan; onu bağrına bastı.   Evet, İmamoğlu, bir sevgi adamı, uzlaşmacı bir kişilik ve tutuğunu koparacak, bir o kadar da saygılı ama kendine ve insanına da saygılı bir kişilik. İşte bu önemli karakter, sevdirdi kendini çocuklara dâhil. Nitekim İmamoğlu’na  sahip çıkma sloganını tertemiz bir çocuk buldu. Dolayısıyla da sosyal medyada, sokakta ve evimizde ve de umutlarımıza yerleşti “Her şey güzel olacak” söylemi.
İZMİR KARŞIYAKA FARKI
 Karşıyaka Sosyal Demokrat yapısıyla tanınan, güzel olan her oluşumu paylaşan, insanını seven ve “35.5 da” denilen bir ilçesi İzmir’in.
Bu ilçeden ünlü şairler, yazarlar çıkmış ve Atilla İlhan gibi bir usta edebiyatçıyla; naçizane  komşuluk yapmış olan bendenizi henüz ortaokul öğrencisiyken bana şiiri sevdirmiş bir ustaya ev sahipliği yaptırmıştır Karşıyaka.
Fahriye Ablanın söz dizimi ustası Ahmet Muhip Dranas’ı yetmişlerin başında ilkokul öğrencisiyken tanıma şansına sahip bir çocuklukta; Karşıyaka Naldöken de deniz manzaralı fakat tepelere kurulmuş o evlerde tanıma fırsatında; edebiyatı, edebiyatın ‘edep’ kökünden gelmesini anlayacağım dille anlatmasını sevmiş, “illa ki yazar olacağım” diye tutturmuştum.  Karşıyaka sanatçısına kucak açmıştı o zamanlarda da bu zamanlarda da.
Onlarca yazar ve şair Karşıyaka da bir zaman dilimi de olsa yaşarken özbeöz Karşıyakalı birçok yazarımız var…
Samim Kocagöz, Tarık Dursun K.  Ki çok yakın bir dostumdu. Tarık Ustayı özlemle anıyor, ruhunun şad olmasını diliyorum.  Ve birçok ünlü isimleri barındıran yine Karşıyaka…
Hürol Dağdelen yazdıkları ve duruşu ve bitmek bilmez gazetecilik, titiz gazete sayfa çalışmalarında; basın camiasında ‘marka olmuş’  gazeteci yazar arkadaşımız… Ve bundan böylesinde kitapları da olacak, bundan eminim… Makale yazılarında okurunu çoğalttığı gibi,  kitaplarla da okurlarını çoğaltacağı günlerin yaklaştığı kanaatindeyim.
Okan Yüksel ve Sancar Maruflu hepimizin tanıdığı ve sevdiği isimler ve alanlarında iki kıdemli isim ve ayrılmaz ikililer.
Çok değerimiz var Karşıyaka’da… Kimler mi var?
Emekli Hâkim ve avukat ve de şair üstelik yazın ustası Veysel Gültaş’ımız var…  Sanata ve sanatçıya verdiği değerde kendi değerini mütevazılıkle süslüyor. Her yakası kültür her yanı edebiyat ve hakkaniyet bir gerçek aydınımızdır Veysel Gültaş.
Ve Yine hâkimlik yapmış, Avukat Rıfat Özer’imiz var ki yazma yeteneği ile bilgi ve deneyimlerini aktarıyor okuyucularına, siyasi alandaki başarı ve deneyimlerini paylaşıyor insanlarla. Başarının deneyimle ve yerinde saymadan olacağını ispatlıyor.
Ve de Erkan Sevinç’imiz var. Prof. Dr. olmasının yanı sıra sanatçı kimliğiyle köşe yazıyor, yıllardır gazetecilik yapıyor… Oradan oraya koşturuyor ve kitap yazıyor, müzik yapıyor… Daha ne olsun… Her yer güzel olsun…
Her yanımız edebiyat ve sanat olsun... Ve de illa ki her şey güzel olsun…
İşte Karşıyaka işte Karşıyaka’nın birçok aydın insanı ama bu kadar değil, daha çoğuz…
Karşıyaka denildiğinde ön planda olan görünen kızlarının güzelliği idi, o zaten tescilli.  Güzellik görselde değişim rüzgârı yakalarken; Karşıyaka’nın demokrat insanların çoğunluğu kendi memleketine yatırım yapan iş adamları ve yaşayan efsane Selçuk Yaşar var ve iyi ki var…
Efsane Belediye Başkanlarımızdan Kemal Baysak ve Terbay Şirketler Grubu’ndaki işi yanı sıra Bosna Hersek Fahri Konsolosumuz… Ayrımcılık yapmayan, herkesi kucaklayan başkanlarımızdan ve iyi ki varlarımızdan…
Kaf Kaf Sin Sin  Kafsin Kafsin Kaf da bizim ve iyi ki de var takımımız ve gençlerimiz sevgi ile ördükleri çarşıda seviyorlar dünyayı ve insanımızı…
İzmir ve Karşıyakalı eski Muhtarlarımızdan Sevim Çeliker oturduğu evinin penceresine “Her şey güzel olacak” afişini asmış.
Sevim Çeliker’i yıllardır tanırım kendisi Karşıyaka Tuna Mahallesi’nde üç dönem muhtarlık yapmış bir Cumhuriyet kadınıdır. Yaptığı etkinlikler ile anılır ve bilinir.
“Her şey güzel olacak” sloganını yaptırdığı pankartla evinin penceresinden asmış güzellik bekleyen bir büyüğümüz. Yaşı ilerlese de kitap okumaktan, kitap okuma günlerinden vazgeçmeden etrafıyla bilgiyi, edebiyata katkı sağlayan yazarları paylaşan bir annemiz. Sevim Çeliker’in fikrine, gönlüne sağlık.
İşte budur Karşıyaka farkı ve tüm Karşıyaka tüm ülkemiz gibi “Her şey güzel olacak” diyorsa eğer gerçekten güzelliklere gebeyiz ve güzellikler hepimize…
 
REKLAMIN İYİSİ KÖTÜSÜ YOK
Ama ve fakat velakin… Sevmeme, hoşgörüsüzlük ve güzel olanı reddetme edebiyatı tutmuyor artık.. Günler gecelerdir  televizyonlarımızda kadrolu yüzler İmamoğlu’nu konuşuyorlar… Varsın konuşsunlar da farkındalar mı bilmem ama zihinlerimize yerleştiriyorlar o çok konuştukları kişileri.  Bu bağlamda da ve demek oluyor ki, reklamın iyisi kötüsü yok!  Zira etki tepki çekiyor. Yaratıcı yazarlık ve reklamcılığın temel öğretisi akıllarda kalıcı olacak olanı tekrarlamak. 
Kaldı ki siz kendi aranızda konuşurken, lütfen sevgiyi güzelliği de konuşun… Milletimiz de yeni seçimde konuşacak ve insan psikolojisine ittiğiniz her ne varsa gerçekle yüzleşecek, kazanan sevgi  ve güzellik olacak.
BİZİM HALİMİZ NE OLACAK BU ARADA KAYNASIN TENCERE RAMAZAN MÜBAREK GÜNÜNDE DEĞİL Mİ AMA?
Türkiye, yenilenecek olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına odaklanırken bizler geçim derdindeyiz ve bu gerçeğe birde buradan bakalım.
Biz, enflasyon farkında aldığımız maaşları yettiremezken Ramazan Ayı’nda soframıza istediğimiz yiyecekleri alamıyorken “halimiz ne olacak” diyoruz.  
Bu can pastırma da istiyor, tatlı da… Mevsim meyvesi, sütü, eti de… Güllaç ta…
Üstü-başı zaten çoktan geçtik, araba yazlık falan hayalken kiramızı muntazam versek ne ala.
Borçları hiç sormayın, ruh sağlığımızı bozuyor!
Şimdi bu kadar sorun varken, umuda sarılmamak olmaz. Borçlar bitecek bir gün; hatta tez günde ve herkese güzellik lazım olan bir dünyada sosyal adalette ve paylaşımda bir çocuğun ağzından çıkan cümlelerle; “Her şey çok güzel olacak” dedik ve tüm güzelliklere selam olsun.