Yeni bir lider doğuyor


İzmir de seçim sonrası gördüğüm, gözlediğim ilk manzarada;  insanların yüzünün güldüğü, hayatları boyunca hiç siyaset yapmamış kişilerin bile sokakta siyaset konuştuğu,   “her yer bahar” dediği...
Gözümün gördüğünde ise daha önce kamuoyunca tanınmayan, ancak üç ay gibi kısa bir süreçte farkındalık yaratan CHP İstanbul Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu’nun yarattığı dinamizm ve umuttu. Muazzam diksiyonu, sakinliği, kucaklayıcı tavrı ve akli selim söylemleri halkın dikkatini çekti.
İmamoğlu’nu sadece İstanbullu değil, tüm Türkiye çok sevdi kanaatindeyim. Ki bu böyle…
Çünkü başka şehirlerde yaşayan insanlar da İmamoğlu’nu sevdi hem de çok sevdi… Binaenaleyh herkes Ekrem İmamoğlu’ndan sevgiyle söz ediyor.
“Ekrem İmamoğlu’na oy verecek misiniz?” diye sordum çevremdekilere,  “Seve seve oyum İmamoğlu’na” diyenler çok.
Kısa zamanda oluşan sevgi selinin nedeni neydi?  Üç ay gibi kısa bir zamanda kendini hiç değiştirmeden sakin ama akılcı düşüncelerini güzellikle anlatan bir büyükşehir belediye başkan adayı vardı seçmenlerinin karşısında. Hem de İstanbul gibi koca bir kentte. İmamoğlu’nun hitabet sanatını iyi kullanması, gözle görünen ve hissedilen pozitif enerjisi, onu televizyonlardan görenlere de yansımış, olumlu tavırlarıyla insanların gönlüne girmeyi başarmıştı. Hatta kendisini protesto eden kişileri bile kucaklayan samimi halleri, uzlaşmacı kişiliği, gülümseyen tertemiz yüzü ve güven veren özünden yansıyanı gördük, izledik hep beraber. 
Onun içindir ki, Ekrem İmamoğlu’na severek, ona itimat ederek verdi oyunu İstanbullu. İmamoğlu’nu evladı gibi gören anneler, onu kardeşi yerine koyan kadınlar oldu. İstanbul dışından olan tüm illerin, ilçelerin, köylerin insanları da sevdi ki, ses renk getirdi siyaset sahnesinde… İzmirli de “sevdik biz bu adamı hem de çok sevdik” dedi. Kadınlar ve erkekler, dualar etti seçim gecesi onun için. Geçtiğimiz günlerde olan Regaip Kandil’inde Kuranı Kerim’i Arapça okuması da inançlı insanımızın gönlüne girdi,  öz oldu. Hem inançlı hem de laikti, bizlerden biriydi çünkü İmamoğlu.
Tarihe bir dipnot olarak düştüğü 31 Mart 2019 Yerel Seçimlerini nefes nefese izlerken tüm Türkiye; İmamoğlu kendisi için sandıktan çıkan oylara da sahip çıkarak elindeki ‘ıslak imzaların’ oy oranları verileriyle önde gittiğini ve manipülasyonlar olduğunu vurgularken de tüm CHP’li müşahitlerine, sandık görevlilerine çağrı yaptı.  “Sandığa sahip çıkın, sandıktan ayrılmayın ”dedi ve işte o vakit anladık ki, mücadeleci ve tuttuğunu koparan bir adam vardı karşımızda. Sandıklara soğukkanlı bir biçimde sahip çıktı ve saat başı televizyona çıkarak kamuoyunu bilgilendirdi.
Ve hepimizin karşısında konuşma yapan İmamoğlu, hepimizin gözlerini doldurdu. Hepimiz o olduk. “Hak yemedim, yemem, hakkımı da yedirmem" dedi.  İşte bu mecrada da saygılı ve ölçülü kişiliğiyle daha çok parladı yıldızı İmamoğlu’nun.
YSK Başkanı Sadi Güven de ilk açıklamada,  “Anadolu Ajansı benim müşterim değil. Benden veri de almıyor. Sonuçları tarayarak veriyoruz. İmamoğlu’nun oyları önde” dedi.
Ve İmamoğlu YSK Başkanı’nın açıklamalarıyla “İstanbul’un renkleri kırmızıya boyandı ”diye espri yaptı. 
“Milletin iradesi İmamoğlu” sloganıyla “bir oy dahi olsa kazanan odur” dedi siyasetçiler.
Gelelim Ekrem İmamoğlu’nu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına taşıyan sebep-sonuç ilişkisinin toplumsal bakış açısına.
“Toplumsal değişim sosyal bilimlerin gelişmesiyle oluşur” der sosyolog Behice Boran. Edimsel koşullanmada davranışlar oluşurken insanların aşağı yukarı tavırları ve söyledikleri nasıl bir kişilik olduğunu ortaya koyar. Bu sosyolojik saptamalar gereğindedir. Hele ki bu kişi toplumun yaşadığı kenti yönetecek bir kimlikteki adaysa gözlerimiz ona çevrilir, kulaklarımız onun söylemlerine dikilmiş, algıda seçiciliğimiz de o kişiye odaklanmıştır. Tavır ve söz dizimi insan tahlilleri yapmamıza yardımcı olan ve o bakıp ta gördüğümüz kişi hakkında fikir sahibi olmamızı sağlayan bir olgudur ses rengi ve üslupta.  Dolayısıyla da göz önünde olan insanları bu değer yargılarıyla kişiliği hakkında az-çok karar vermemizi sağlayan ince nokta tamda bu yerdedir.
İşte sırf bu yüzden insanlar bir başka insanı izlerken samimiyetine ve mutlaka güleç yüzüne, inandırıcı tavırlarına bakıyorlar. Bundan sebeptir ki toplumsal davranış toplumun göz önünde olanların özünü,  özünden gelene yansıttığıdır.  Benlik, toplumsal değerler ve toplumsal rollerdeki kişilerin özelden genele yansımasıdır ki sevgi bağı, toplumu anlama ve kendini topluma ifade edebilme doğrusuyla eğrisiyle koşulsuz seven insana hizmet edeceği donanımlı kimsenin göstergesidir.
Bunun içindir ki sosyal medyada “adamsım sen… adam… ne güzel adamsın sen” diyen insanlar var İmamoğlu’na.
Ekrem İmamoğlu geleceğin ve şimdinin yükselen değeri olmuştur ve tüm toplumu kucaklayan bir görünenidir artık. Kendilerine başarılar diler, İstanbul için yapacağı projelerde de devasa kentte titiz kimliğiyle canla başla çalışacağını görüyor, düşünüyoruz. Allah mahcup etmesin, hayırlı uğurlu olsun.