SREBRENİTSA Soykırımı

Srebrenitsa soykırımı, Doğu Bosna'da Sırpların Boşnaklara uyguladığı vahşetin, soykırımın 27 nci yılında, içimizde ilk günkü gibi taze olan bu acılı günü unutmamak için her yıl anıyoruz, Sırpların Boşnaklara uyguladığı bu soykırım da bu güne kadar bulunan toplu mezar sayısı 94 olmuştur ve halen bulunamayan çok sayıda toplu mezar olduğu bilindiği için arama çalışmaları devam etmektedir.

Bu yıl Srebrenitsa soykırımının 27 nci yılı. Gelin hep birlikte geçmişe dönüp soykırımda yaşananlara göz atalım. Avrupa'nın göbeğinde yirminci yüzyılda işlenen bu soykırımda Avrupa tam manasıyla üç maymunu oynadı. Yalnız Avrupa mı? Tabi ki hayır! ABD’de de aynı şekilde seyirci kaldı.
Bosnalı Müslümanlar tıpkı Slovenler, Hırvatlar gibi bağımsızlıklarını istedi. Bu doğrultuda eski Yugoslavya’ya bağlı Bosna Hersek Cumhuriyet Meclisi 5 Ocak 1992 tarihinde uzun tartışmaların sonunda referandum kararı aldı. 29 Şubat-1 Mart 1992 tarihleri arasında yapılan referandumda Bosna Hersek bağımsızlığına kavuştu. 1 Mart 1992 tarihinde açıklanan referandum sonuçlarına göre seçime katılanların % 99,44'ü bağımsızlık için ‘Evet’' oyu kullandı.
6 Nisan’da AB, 7 Nisan 1992 yılında ise ABD Bosna Hersek'in bağımsızlığını kabul etti. 22 Mayıs 1992 tarihinde Bosna Hersek Birleşmiş Milletler (BM) üyeliğine kabul edildi.
Buraya kadar her şey normal seyrinde gidiyormuş görünüyordu. Ancak Sırplar bu bağımsızlığı kabul etmedi. Referandumdan bir gün sonra Saraybosna, Sırp ordusu tarafından abluka altına alındı. 

Üç Başlı Yönetim Modeli Yaratıldı
Sırplar Bosnalı Müslümanlara karşı tecavüz ve etnik soykırıma Avrupa, BM ve ABD’nin gözlerinin önünde başladı ve 1995 yılına kadar da devam etti. BM tarafından silahları ellerinden alınan Bosnalı Müslümanlar yaklaşık üç yıl acı çekti. Sürecin ardından Bosnalı Müslümanlar toparlanmaya başladı. Kısa bir süre sonra da DAYTON Hava Üssü’nde imzalanan barış antlaşmasıyla Sırpların gerçekleştirdiği etnik soykırım son buldu.
İmzalanan bu anlaşma içinden çıkılmayacak karmaşık bir durum yarattı. Savaş döneminde birbiri ile savaşan Boşnak, Sırp ve Hırvatlar, ülkenin kurucu unsurları olarak belirlendi. Ve bu durum Bosna da 'üç başlı' yönetimin ortaya çıkmasına neden oldu. Bu anlaşmayla Bosna Hersek dünyanın en karmaşık idaresinin hüküm sürdüğü devletlerden biri oldu.

Sırp Katliamları
Sırp Cumhuriyet Ordusu Krivaya '95 Harekatı' sırasında Temmuz 1995 tarihinde yaşandı ve en az sekiz bin üç yüz yetmiş iki Boşnak Müslüman öldürüldü. Harekatın talimatını veren General RatkoMladiç komutasındaki ağır silahlarla donatılmış Bosna Sırp ordusu tarafından öldürülmesine verilen addır. Yeni bulunan cesetler har yıl 11 Temmuz da  Srebrenitsa anma törenlerinde defnediliyor. BM, Srebrenitsa’yı güvenli bölge ilan etti. Yirmi dört bin olan nüfus diğer bölgelerden gelen Boşnaklarla birlikte altmış bine yükseldi.

Srebrenitsa Açlık ve Hastalık Kampına Dönüştürüldü
Bu arada BM Barış Gücü Boşnakların ellerinde bulunan az sayıdaki silahları da koruma gerekçesiyle ellerinden aldı. Hollandalı askerler bir gece, Bosna’da bulunan BM Barış Gücü komutanı Hollandalı General ThomKarremans'tan aldıkları emir sonrası Srebrenitsa’yı boşalttı. Bulundukları kamp içindeki yirmi beş bin mülteci ile birlikte Sırplara teslim edildi. Hollandalı komutan tarafından Sırplara satılan kent bir hafta boyunca katliamlara sahne oldu ve sonunda silahsız olan Srebrenitsa, Sırplara yenik düştü.
Srebrenitsa kırsalında bin kişiyi esir alan grup eli kanlı RatkoMladiç’ın talimatıyla hepsini öldürdü ve cesetlerin tanınmaması için parçalara ayırdı. Bu insanlık ayıbı nerede işleniyor?    Her fırsatta insan haklarına vurgu yapan Avrupalı’ların gözleri önünde. Bu soykırımla ilgili, Boşnakların güvenliğini sağlamakla görevli Hollandalı bir asker şöyle demiş; “Ölmek istiyordum, masum insanları koruma sözü verdiğimiz halde bize sığınan insanları koruyamadığımız için kendimi affetmiyorum.”

Çetnik Selamı İçin Parmaklar Kesildi
Sırplar tarafından yapılan katliamlarda genç, yaşlı, kadın, erkek demeksizin binlerce masum ve silahsız Boşnak'ı katledildi. Yine eli kanlı vahşi Sırplar Boşnak kadınlara, kızlara ve çocuklara tecavüz etti. Sırp Çetnikler serçe ve yüzük parmağını kapatıp diğer üç parmağı açık tutarak verdikleri selamın benzeri yaptırmak için de acımasız davrandılar. Boşnakların serçe ve yüzük parmaklarını kestiler, amaçları ise ellerini havaya kaldırdıklarında Çetnik selamı verdirebilmek!

Lahey Adalet Divanı Katliamı Soykırım Olarak Kabul Etti
Bu soykırım suçunu Sırbistan Hollanda ve diğer Avrupa ülkeleri birlikte işlemiştir diyebiliriz. Srebrenitsa soykırımından sorumlu olan bazı Sırplar; RadkoMladiç, MomciloKrajisnik, BiljanaPlavsiç, ZdravkoTolimir.
Batı’nın gözleri önünde, Bosna Hersek’te büyük bir insanlık trajedisi yaşandı. 16 Nisan 1993’te Hırvat Savunma Güçleri (HOV), Ahmiçi köyünde camiye sığınan 3 aylık bebek Seyo’nun da aralarında bulunduğu 32’si kadın, 11’i çocuk, 116 sivili yakarak ve kurşunlayarak katletti.

Acının Simgesi :  Mavi Kelebek
 Kelebekler narinliği, zarafeti ve özgürlü simgeler. Mavi ise sonsuzluğu, denizi, gökyüzünün sembolüdür. Fakat ikisi birleşince ortaya çıkan mavi kelebek anlamı bambaşka hale dönüşüyor. Mavi kelebek kocaman bir acının tarifi demektir. Peki, neden?
Yukarıda ayrıntılı olarak anlattığım Sırpların yaptığı Srebrenitsa katliamında, Boşnaklara ait cesetleri kimse bulamasın diye derin mezarlara gömmüştür. 2007 senesinde Bosna-Hersek Sırbistana karşı "soykırım" davası açmış ve bunun için "Uluslararası Adalet Divanı" kurulmuştur. Fakat bu divan soykırım ile alakalı kanıt bulamadığını söyleyerek kararını vermiştir. Kararın ardından Bosna devleti toplu mezarların ortaya çıkarılması için komisyon kurulmasını sağlamıştır. Geçen 1 yılın ardından bölgedeki yapı değişmiş ve mavi kelebekler bazı bölgelerde yaygınlaşmıştır. Mavi kelebeklerin bu hareketi komisyonun dikkatini çekmiş ve kelebeklerin toplandığı bölgeler kazılmıştır. Kazının ardından Bosna savaşına ait 300 tane toplu mezar bulunmuştur.
Mavi kelebek anlamı bu sayede katliam ve acı olmaya başladı. Çünkü Avrupa'nın ortasında yaşanan bu soykırım görmezden gelindi. "Bastığın yeri toprak deyip geçme" sözü bizim için oldukça tanıdık. Bu durum Bosna'da da kendini gösterdi. 
Mavi kelebek hikayesi Srebrenitsa kentinde yazıldı... Özgürlük, sonsuzluk, acı ve gözyaşının adı artık mavi kelebek oldu...
Bu savaşta 312 bin kişi hayatını kaybetti. 35 bini küçücük çocuklardan oluşuyordu. İnsanların ruhunda tamiri olmayan yaralar bıraktı. Ölenler toplu mezarlara atıldı. Ortaya çıkarılan 500 toplu mezarın 300 tanesi mavi kelebekler sayesinde bulundu.
O günden sonra bu kelebekler Bosna’nın simgesi haline geldi…

Avrupa'nın göbeğinde işlenen insanlık ayıbının adı Srebrenitsa’yı “Unutma, Unutturma!”