Kentsel Dönüşüm Kansere Dönüşüm Olmasın

İZ-AFED Başkanı Servet Ertaş, düzenlediği basın toplantısında kuralsız ve kontrolsüzce yapılan vahşi bina yıkımlarının, etrafa saçılan kanserojen tozlarla birlikte çevre ve halk sağlığını tehdit ettiğini söyledi. Aynı zamanda İş Güvenliği Uzmanı da olan Başkan Ertaş, bu tozlardan özellikle asbestin çevre ve halk sağlığı üzerindeki tehlikelerine dikkat çekti.

Deprem sonrası yıkımların veya kentsel dönüşüm için yapılan bina yıkımlarının yönetmeliklere uygun yapılmadığını vurgulayan Başkan Ertaş, yıkımların kontrolsüz şekilde yapılmasının ikincil bir afete neden olabileceğini belirtti.

26 Eylül Mezotelyemo Farkındalık Günü
Bu hastalığın diğer adı akciğer zarı kanseri. Hastalığın kaynağı ise asbest
maruziyeti. Asbest gemi söküm sanayisinde, endüstride birçok alanda, inşaat
sektöründe kullanılmıştır. Asbestin diğer ticari adı amyant olarak biliniyor. Asbestin, dünyada
2005 yılında, Türkiye'de ise 2010 yılında kullanımı yasaklanmıştır. Ancak inşaat sektöründe
stoklarda var olmaya devam ettiğinden, 2020'lere kadar kullanıldığı şeklinde endişeler mevcut.
Deprem Sonrası Hasarlı Bina Yıkımları İkincil Afete Dönüşmesin
Asbestin birçok farklı riski mevcut olup, biz bugün asbest maruziyetini, deprem
afetinden sonra ortaya çıkan ikincil afet boyutuyla ele alacağız. Daha çok bina yıkımlarıyla
ortaya çıkan tozumayla çevreye saçılan asbest tozlarının, çevre ve halk sağlığı üzerindeki
büyük tehlikesine dikkat çekeceğiz.
30 Ekim 2020 Depremi Sonrası İzmir’de Yaklaşık 2000 Bina Yıktırıldı
Bilindiği üzere 30 Ekim 2020 depremi ile birlikte deprem anında yıkılan binaların haricinde, ağır
ve orta hasarlı olduğu için yıkımı gerçekleşen yaklaşık 2000 civarında bina oldu İzmir'de. Bu
binaların yıkımı ne yazık ki çevre ve halk sağlığı tedbirleri alınmadan ve yönetmeliklerde
yazılan şartlara uyulmadan yapıldı. Tam tabiriyle kara düzen yapıldı.
Yönetmeliğe Uyulmadan Kara Düzen Yapılan Bina Yıkımları, Çevre ve Halk Sağlığını
Tehdit Ediyor Yıkımlarda yönetmelikte yazılı belli standartların olunması gerekiyordu Bunlar,
tozumayı engelleyen pulverize buhar püskürtme makineleri, toz perdesi, güvenlik filesi gibi kat
eksiltme gibi yöntemlerin neredeyse hiçbirinin bu yıkımlarda uygulanmadığını basına da
yansıyan haber fotoğraf ve videolarında gördük. Birkaç gün sürecek yıkımın alttan kolon
kopartılarak birkaç saatte paldır küldür yapıldığı, tam bir kara düzen işleyiş hakimdi. Bu konuda
yüzlerce fotoğraflar ve videolar olup, haberlere de konu olan görüntülerle gördük. Yapılan kara
düzen durum, denetim eksikliğinden dolayı ne kadar düzensiz ne kadar özensiz çalışıldığını
göstermektedir.
Yıkımların ruhsatını ilçe belediyeleri düzenlemektedir. Hangi ilçede yıkım
yapılıyorsa o yıkımın ruhsatını o ilçe belediyenin İmar İşleri Müdürlüğü vermektedir. Ancak
verilen yıkım ruhsatının gereğinin yerine getirilip getirilmediği, çevre ve halk sağlığı açısından
gerekli önlemlerin alınıp alınmadığı belediyelerce denetlemediği pek çok örnekten
anlaşılmaktadır. Yıkım firmalarında da işi kendileri açısından en kolayından yapmak için,
yönetmelikte yazılı şartlara uymadıkları görülüyor. 30 Ekim ve 6 Şubat Kahramanmaraş
Depremlerinde birçok büyük sıkıntılar yaşandı. Hafriyat atıklarının yıkımdan sonraki taşınması,
bertaraf yerine gönderilmesi ve orada da yine çevre halk sağlığı önlemleri alınmadan
dökülmesi sıkıntıya sebep oldu. Bunların her birisi bizlerin hayatını etkileyen çevre ve halk
sağlığı sorunu ve tehlikesidir.
Kent Dönüşüme Değil, Kara Düzene ve “Kansere Dönüşüme” Karşıyız
Kentimizdeki yapı stoku çok eski olup, depreme ve afetlere dirençsiz oluşu bir gerçek. Mutlaka
bir dönüşüme, bir yenilenmeye, yapı stokunun iyileştirilmesine ihtiyaç var. Ancak kentsel
dönüşüm yapılırken yıkılacak binaların çevre ve halk sağlığı önlemleri alınarak yapılması,
çevre güvenliğini tehlikeye atmayacak, insanların sağlığını tehlikeye atmayacak, insanlara
kanserojen asbest solutmayacak şekilde, gerekli önlemler alınarak yapılmalıdır. Kentsel
dönüşüme değil, ama kentsel dönüşümün kansere dönüşmesine karşıyız. Bina yıkımlarının
ruhsatını düzenleyen belediyeler başta olmak üzere, meslek odalarını ve ilgili kurumları, bina
yıkımlarını denetlemeye, çevre ve halk sağlığına sahip çıkmaya çağırıyoruz.
İZMİR AFET BİLİNCİ, ÇEVRE VE İKLİM FARKINDALIĞI DERNEĞİ (İZ-AFED)