"İzmir'in geleceği AKP'nin siyasi keyfine bırakılamaz"

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Çağatay Güç, İzmir İl Başkanlığı binasında basın mensuplarıyla bir araya gelerek ülke ve kent gündemi hakkında konuştu.İzmir'de yaşanan sorunların temel nedenlerinin yerel yönetimlerden ziyade merkezi yönetimden kaynaklandığını ifade eden Güç, 'İzmir'e yatırım yapmayan bir siyasi anlayışla karşı karşıyayız. İzmir'in kaderi AKP'nin siyasi keyfine bırakılamaz. Bu şehrin hakkını hep birlikte savunacağız' dedi.

“CHP koltuktan güç almıyor, koltuğa güç katıyor”
Yeni il yönetiminin çalışma düzenine ilişkin açıklamalarda bulunan Güç, “İki aşamalı
bir yapı kurduk. İl başkan yardımcılarımızın yanı sıra ülkenin ve halkın temel sorunlarına odaklanan komisyonlar oluşturduk. Türkiye zor bir dönemden geçiyor; bu durum bizi umutsuzluğa değil, sorumluluğa yöneltiyor” dedi.

Yeni dönemin hedefini “İzmir’den Türkiye’ye umudu büyütmek” olarak tanımlayan Güç, “Bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz yeniden yapılandırmada kadromuzu liyakatı önceleyen, sorumluluk almaktan kaçmayan, bilgisini ve emeğini ortaya koyan arkadaşlarımızla oluşturduk. Bugün CHP İzmir İl Yönetimi, AK Parti kadrolarında görüldüğü gibi koltuktan güç alan değil, koltuğa güç veren, görevine değer katan kişilerden oluşuyor. Bu bizim için bir tercih değil, siyasi zorunluluktur” ifadelerini kullandı.

İzmir, hükümetin ayrımcı politikalarının mağduru
Kentin sorunlarının kaynağının yerel yönetimler değil, merkezi iktidar olduğunu vurgulayan Güç, “İzmir’i cezalandıran bir siyasi anlayışla karşı karşıyayız. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bakanlık izni olmadan adım atamıyor. Denetim ve cezalandırma yetkisi tamamen merkezde. Devlet yapmıyorsa, bu belediyenin değil, iktidarın tercihidir. Körfez sorunu yaklaşık 50–60 yıllık bir sorun. Bu sorun yerel yönetimlerin isteğiyle çözülebilecek bir mesele değil; yetki, bütçe ve karar tamamen merkezi hükümettedir. Körfez temizliği yaklaşık 100 milyar TL maliyet gerektiriyor. Bu ölçekte bir yatırım yerel bütçeyle değil, merkezi kaynaklarla yapılabilir. Halkımız bilsin: Belediye’nin bu konuda izin almadan adım atma şansı yoktur. Körfezi kirleten tüm unsurların denetlenmesi bakanlığın görevidir. Devlet kendi iktidar olduğu illerde nasıl yatırımlar yaptıysa, İzmit Körfezi nasıl temizlendiyse, İzmir Körfezi için de aynı yaklaşım gösterilmelidir. Devlet İzmit Körfezi’ni temizlerken İzmir Körfezi’ni neden kaderine terk ediyor? İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmit’te yapılan yatırımların benzeri İzmir’e yapılmıyor. Bu da açık bir siyasi ayrımcılıktır” diye konuştu.

“Trafiği kötü yapan belediye değil, yatırım yapmayan hükümet”

Kentin trafik sorunlarının yerel yönetimden değil, merkezi iktidardan kaynaklandığını söyleyen Güç, “İzmir trafiğini rahatlatacak en önemli yatırım ikinci çevre yoludur. Karayolları tarafından yapılması gereken bu proje 15 yıldır bekletiliyor. Yol yapılmayınca kuzeyden gelen araçlar şehir içine giriyor, ana arterler kilitleniyor. Bakanlık yapmıyor ve çıkıp İzmir’in trafiği kötü diyor. Trafiği kötü yapan belediyeler değil, yatırımı yapmayan hükümettir” dedi.

“İktidar çöp sorununu çözmek istemiyor”
Güç, yıllardır bekleyen atık yakma tesisi projesinin hükümetin siyasi tutumu nedeniyle hayata geçirilemediğini söyledi. “İzmir’in çöp sorununu ortadan kaldıracak atık yakma tesisi teknik olarak tamamlanmış durumda. Ancak 2016 yılında alınan izinlere rağmen süreç, merkezi hükümetin ağır işleyen ve siyasallaşmış bürokrasisi tarafından adeta kilitlenmiş durumda. Projenin önündeki tek engel ÇED izni. Bu izin süreci tamamen devlet kurumlarının kontrolünde yürütülüyor. Yani İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin elinde olmayan bir mesele. Buna rağmen yıllardır sümen altı ediliyor, ilerletilmiyor. İktidar bu sorunu çözmek için gerekli adımı atmak istemiyor. Ardından da çıkıp belediyeleri suçluyor. Bu kolaycı ve haksız bir yaklaşımdır. İzmir halkı bu tavrı görüyor. Bu şehir, çözümsüzlüğe mahkûm edilmeyi hak etmiyor. İzmir’i sevmek, sorunlarını çözmekle mümkündür” dedi.

Açıklamasının sonunda Türkiye’nin yeniden güçlü bir demokrasiye kavuşması için kararlılıkla mücadele edeceklerini belirten Güç, “İnsanlar artık geçinemiyor, barınamıyor, eğitim alamıyor, adalete güvenemiyor. Bu düzen sürdürülemez. Bu düzen değişmelidir. Biz devleti yeniden akılla yöneteceğiz, ekonomiyi yeniden bilime emanet edeceğiz, liyakati geri getireceğiz, siyasi kutuplaşmayı bitireceğiz. Çünkü Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkarak ülkeyi yeniden ayağa kaldıracak olan tek güç Cumhuriyet Halk Partisi’dir” dedi.